Türk Tarihi ve Karakteri Yeniden Yazılıyor
Türk Tarihi ve Karakteri Genetik Bilimin Işığında Yeniden Yazılıyor.
‘Savaşçı ve Sanatçı’ dedi. R1b Türk Karakterini Bütün Dünyaya Tanıttı
Biz Türklerin davranışlarımızdaki farkların nedenlerini bulmak için binlerce yıl geriye gidip köklerimize dalarak Türk genetik karakter analizlerini yapan; başından sonuna kadar bilgi ile donatılmış tekrar tekrar okuyacağımız “Savaşın ve Barışın Ustaları/ 12 Bin Yıllık Türk Karakteri” eserinin Yazarı, Atatürk’ün ölümünden sonra eğitimdeki tuzaklar, ders kitaplarından çıkarılan Etrüskleri ve hatta Ortadoğu Projesinin bize anlatılandan çok daha başka planlar dahilinde olduğunu… daha bir çok konuda çarpıcı açıklamalarıyla ; Tarihçi ve Genetik Bilimci Fethiye Sarper Erdemgil ile röportajımızı sunuyorum.
-Sizi tanıyabilir miyiz?
Fethiye Sarper Erdemgil: Öncelikle belirtmek isterim insan sağlığına faydalı beslenme tavsiyelerimle yaşadığım bölgede tanınıyorum. Biyoloji ve tarihte çok iyiydim. Politika da vardı bizde. Üniversitede İktisat Bilimleri okudum. Türkoloj’ye merak sardım ve oradan çıktım bizimle alakası hiç yoktu verilen eğitimin. Genetik faktörler de girince işin içine insan fark ediyor büyük resim bir, hiç. Sporla da iç içe yaşadım. Yüzme ve hentbol spor dalında aldığım ödüllerim var. İngilizce, İspanyolca, Türkçe ve Almanca konuşabiliyorum.
-Sağlıklı beslenme tavsiyelerinizi bizimle de paylaşır mısınız?
Ferthiye Sarper Erdemgil:Beslenme ile ilgili gayet net bir şey söyleyeceğim: Türkiye’nin rekortmen olduğu bir konuda bilmemiz gerekiyor ki, pirinç dışında buğday bir besin değildir. Organik vs. söylemleri de yalan, göz boyanıyor. Hatta hayvan yemi bile değildir. Dikkat edin büyük baş, küçükbaş hayvanlara onlar aslında ot yemez, içindeki çiçekleri, yaprakları yer. Keçilere dikkat edin ağaçların yapraklarını yer. Buğday zararlı ve birçok hastalığa davetiye çıkartıyor.
Türkiye’nin en çok yediği ürün ekmek. En ürküten korkutan bu konu. Genetikten korkutuyorlar insanları, beni Türkiye için en ürküten, korkutan ekmek tüketmesi.
Zaman olarak bu bilginin ne değeri olacak? İlginç çünkü geç kalındı ve ekmek, buğday tüketmede Türkiye, dünya rekoru kırıyor.
-Türklerin ekmek yemesinin genetik olarak sakıncası nedir?
Fethiye Sarper Erdemgil : Türkler için yedikleri miktar önemli. Siz, yılda 200 kilogram ekmek tüketiyorsanız bu beyin için çok zararlı. Buğday insan gıdası değil. Hayvan yemi bile değil. Bunu söyleyince biraz ağır geliyor fakat onun yerine pirinç daha iyidir mühim olan var olan genetiğin bozulmaması. Autoimun ve kemik hastalıklarına davetiye çıkartmaktır ekmek. Bakın İncil’de bile ‘yalan ekmek’ diyorlar. Eski babaannelerimiz anneannelerimiz ne derdi ekmekle karın doyurmayın yemek yiyin’ derdi. Buğday, çekirge dışında var olan bütün canlılara zararlı.
-Dünyada en çok hangi gen bulunuyor?
Fethiye Sarper Erdemgil: En çok bu dünyada Çin Ydna Haplogroup var. Sadece Ydna R1b arasında iberia keltler çoğunlukta….(bir bölümü Scottiler ( İskoçlar) yani Scout hizmetci….viki kimi yakaladıysa o Scotti… ) Dünyada en çok türemiş olan gen türüdür.
-Dünya milletleri arasında genleri devam etmeyen bir insan türü var mı?
Fethiye Sarper Erdemgil: Biraz şaşırtıcı olacak İngiliz diye bir halk yok. Vardı, 1000 sene önce bir katliamda öldürüldüler. Ve, İtalyanlar da yok.
-Ülkemizde genetik araştırmaları biraz geç mi başlandı, neden?
Fethiye Sarper Erdemgil: Yok ki bir bilimsel çalışma, başlasın. Yol haritası tek biliyorsunuz. Bizim yolumuz açıktı. Atatürk’ün işaret ettiği git bak konuyla ilgilen, araştır’ demişti. İnönü zamanında Uluslararası USE de bir çalışma vardı ikiz kardeşlerin bu çalışmasını bütün dünyaya eklediler. Ve tarihi bu çalışmaya göre yazdılar arkasında da İskoçlar vardı. Sibel Hanım, biz şu an arkadayız bunu bizim insanlarımız bilmiyor yani kaybediyoruz. Dışta bilimsel olarak yokuz. Bilimseler olarak siz ne isterseniz yapın buradan çıkarmak isterseniz engellenirsiniz. Çünkü talimatlı. Bunun nedeni çok daha geri de yatar. Yalnız Türk biz değiliz. Türklerin çoğu Türkiye’nin dışında yaşıyor. Hiçbir zaman Türkiye’ye ayağını bile basmamışlardır.
-Koloni eğitimi ülkemizde uygulandı mı?
Fethiye Sarper Erdemgil:
Atatürk’e ” ÇOBAN, MİLLETE
TARİH UYDURUYOR ” dediler.
Kim söyledi ? 1941 yılında
Türkiye’yi yönetenler söyledi.
Kendi dehalarından o kadar emindiler ki 10 yıldır okutulan ‘Etrüks tarihi’ bahsini
lise tarih kitabından çikardılar. Yerine,Yunan tarihini koydular.
Bu dedikleri koloni struktur ( koloni yapı) arkasında..bir kalvenist Presbyterian.( piskoposluğu reddeden, havariler tarafından vaaz edilmiş Kalvinist sistem) Yani…. 5 idare ideal olarak….o zaman ‘bu sizin bir değeriniz ve siz yoksunuz’ demek , herkes onlardan olmayan sadece bir statist…..(statist: devletçi) yani küçük bir çocuğun bile bir yaşama değeri yok…..bu bir enterpretasjon( tecrübe) değil. kanunları… 5, İskoçlu kalvenist Presbyterian. simgelenir. Unutmayın, bizde de 5 en tepeye yazılmış. Atatürk resmini ve bedenini devamlı kullanması çok tehelikeli bir durum ve adice. Kalvenistler kendisini göstermez. Presbyterian algı….. zaten yobazlık demek din adı fark etmez. Mühim olan Atatürk arkasında saklandıkları müddetçe Türkiye zor kurtulur… o nedenle bilim…ve bilim….
-5 ne demek?
Fethiye Sarper Erdemgil : Pardon, bu Kalvinist Sistemde ‘Ahmak’ demek. Kendileri dışında ki hiçbir şeyin değeri yok. Çok tehlikeli çünkü yobazlar. Bugün Gazze’de yaşananlar örnektir.
İskoçlar; kendileri mağdur diyemem ve köle….. algı operasyonu hep onlar üzerinde. Ve Türkiye’de maalesef halen daha bulunan Genoveseli…kalıntı faktörü var, çoğu Berberler…. ve aynen Kemalizm arkasında gizlenen… evet onlarda Kalvenist… ve Edinburgh’e bağlı olan Berberler ve İsviçre’ye …..ydna E1b… Berber…dna kuzey Afrika’dan, eski zamanlarda…. Emevilerden kullanılan hatta Papa bile yaptılar… Kalifat of Kordoba üzerinden…..evet Aragon…..şimdi gördünüz…isler cok cok farklı….ama bir Antdoğdu kimseye lazım.degil…. en az bize…..kesinlikle.
-Ortadoğu Projesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Fethiye Sarper Erdemgil : Öyle bir proje yok. Ortadoğu Projesi… anmak bile bir algı. Her yer değişecek. Ta Arnavutluk’tan Vietnama kadar. Vikramaditya hareketin adı, Bharat. (Hindistan)
Türkiye’nin bütün dış hareketleri kapatılmaya çalışılacak. Asya yolu Türk yolu olarak gösterilecek fakat bu gerçekten doğru değil. Evet, biz Asya’yı bir zaman yönettik. Nasıl Fransa gidip Afrika’yı yönettiyse? Öyle. Biz, Türkler Asyalı değiliz. Genetikte, bilimselde değiliz. Genetik olarak hiç alakamız yok. Çünkü bizim bütün bulgularımız Avrupa halkı olduğumuzu simgeliyor. Asya’daki insanlarla ne anne ne babadan, bir bağımız yok. Burada bütün mesele ve işin asıl sırrı Hindistan. Çünkü Hindistan’ın asıl adı Bharat(Baharat). Bharat ’ın eski adı da Çin olduğu için bütün işler karışıyor. O yüzden bulamıyorlar birbirlerini, gerisi masal.
Dikkatinizi çekmek istediğim bir konu da Anadolu. ‘ Anadolu kadını, Anadolu kültürü, Anadolu yemekleri ‘ (!) Anadolu diye bir yer yok. Anadolu, eski bir din. Güneşe hitap eder, güneşin doğuşu kutsaldır. ‘Anadolu‘ diye hitap, isim yanlış. Bunun üstünü kapatsalarda doğruluk payı yok. Şu an dünya çapında bir algı operasyonu devam ediyor. Başlangıcı İsviçre. Güneş figürü ve renkleri her yerde kullanılıyor. Sarı kırmızı güneşin renkleri medyatik. Her yerde karşımıza çıkıyor. Bu algı operasyonunu Hindistan yapıyor. Ve, Scottish ( İskoç).
Bu iskoclarin dini değildir…..Antdoğduluk eski.zamanın bir dini..onlar sadece algsın yapıyor talimat üzerine…. onlar kalvenist Presbyterian….antdoğduluk …Maya..
Bharat yani Hindistan…..ve ve ve eski Mısır Eknaton….Aton…..Iskoçlar sadece o el ayak…çoğu zaman narkotik bağımlı….
-Bu durumda Çin’ in adını kim verdi?
Fethiye Sarper Erdemgil: Çin’in adını da Çin vermedi Birleşik Krallık verdi asıl adı Şanhu. Anlamı ortadaki krallık demek. Hun dilinde ‘imparator’ ünvanıydı. ( tanhu, tanju, şanhu, şanyü, çanyü ) gibi okunmuştur.
-Nerede doğdunuz?
Fethiye Sarper Erdemgil : İstanbul’da doğdum. 1 yaşından beri Almanya’da yaşıyorum.
-Türk karakterinin genetiğini çözmeye sizi neler teşvik etti?
Fethiye Sarper Erdemgil : Kimlik arayışı. Ben küçük yaşta başladım bize anlatılanların doğruluk payını araştırmaya. Aynaya bakar kim olduğunuzu sorarsınız. Fark ettim ki bana anlatılan birçok bilgi doğru değil. Gerçek Türk, kimliğini her zaman sorar. İnsanı insan yapan kimliğidir. Tabi bir şey bilmiyorsanız da insansınız ama yönetileceğiniz kesin. Gerçek Türk, kendi hayatını çizer. Çizemiyorsa farklı faktörler vardır. Anlamak için baktığımızda sadece R1B türlerinde kaba şekliyle 700 çeşit var. İnsan görebiliyor kim, kimi, nasıl şekilde yönetiyor. Bizim farklı R1b boylarımız var. Buz devri öncesi yaşayan insanlara hakim oldular. Realteyi çok iyi anlamak gerekiyor.
Sibel Hanım, inek sütü içebiliyor musunuz?
-Evet. Bu çok normal değil mi? Herkes de içemez mi?
Fethiye Sarper Erdemgil : Hayır, herkes içemez sütçüler sever. Gerçek Oğuz Türkleri.
Biz, Buzul devrinden sonraki DNA’yız. U…T…H…J DNA’lara gelince çok eskilerden beri bunlar süt içemiyor. Aynı zamanda en genç anne DNA’ları. H , 19 bin sene eski. Yeni olan Mt DNA var H ve V. Gerisi eski buzul devri veye öncesi . Şu an göstereceğim tabloda L0 olarak gördüğünüz ise neredeyse 200 bin sene eski. çok geniş bir konu.
- Türkiye’ye ve Türk gençlerine bir mesajınız var m?
Fethiye Sarper Erdemgil: Atatürk, sadece seviyorum değildir. Hedef…..yol. Bilimsel olması , yani Okültizm (okültizm:din ve bilimin dışında kalan doğaüstü inançlar bütünü) dışı; akademik, gerçek akademi…. Size örmek. Ekrem Akurgal işte Atatürk yolunda olan ve gerçek bilimsel çalışan bir Türk ordinarius profesör idi. Ve büyük Atatürkçü.
Gençlere tavsiyem Atatürk’ün en basit şekliyle anlatmaya çalıştığı git, bak, araştır, oku, öğren, bil, uygula.
-Bilimin ışığında kanıtladığınız R1b, Türk Geni nasıl bir karaktere sahip?
Fethiye Sarper Erdemgil: En büyük karakter özelliği; ailesine, kabilesine bağlı olması, yenilikçi ve çok yetenekli, insancıl. Barışta onunla mümkün ve savaştan da kaçmaz güçlüdür. Aynı zamanda büyük bir organizatör. Dünyayı organize eden de, O. Bizim bütün silahlarımızı yapan da, O. Türkiye’de bulunan herkes bu DNA’ya sahip değil. Türklere darbe yapanlara bakın… gerçek Türk çok yetenekli savaşçı ve sanatçı. Ülkemizde bütün dünyanın DNA’ ları var.
Bu ülkemizde gençler, çocuklar .. bize güvenen ve doğan var… bir antdoğduluk yani başkasının bir ucuza ve adi Sunrisei projesinin en alçak rüyaları için yok olmasınlar; budur hedef. Bilim, her zaman…onun bir günü zamanı olmaz.
En güzel işler aslında Türkiye’den yapılır tamamen lokal. Dünyada en güzel sözlerden bir tanesi; ‘’her şeyi doğru yaptım’.
Yalan icraat, bilimin olmadığı yerde barınır.
En güzel söz, doğruluk. Her şeyi doğru yapan mutlu olur.
-Son olarak okuyucularımıza bir mesajınız var mı?
Fethiye Sarper Erdemgil :
Kadını köle yapan erkek, kadını köle yapmayan erkeğin kölesi olur.
Röportaj: Sibel Bingöl